Mehmet Rebii Özdemir

SAMSUN- Geçtiğimiz günlerde TBMM’de CHP tarafından Çarşamba Biyokütle Enerji Santrali’ne dair verilen önerge Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Konuyla ilgili ret oyu veren partilerden Samsun adına kimse oturumda söz almayarak bizleri hayrete düşürmüştü. 
Ancak dün Ak Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş mecliste basın toplantısı düzenleyerek ilk defa kameralar karşısında santrale yaptıkları garantörlüğü alenen itiraf etmiş oldu.
Köktaş’ın baştan sona demagoji, şovenizm ve popülizm kokan açıklaması bizleri şaşırtmadı. 
Danışman kadrosunun kopyala yapıştır usulüyle veriler yerleştirerek önünde verdiği konuşma yazısında her meselede olduğu gibi kendilerinin aksine bir şey söyleyen herkesi marjinal göstermek, üstü kapalı olarak terörize etmek yoluna başvurdu. Haksız oluşlarının verdiği çaresizlikle başvurdukları bu iftira ve isnat yöntemi artık itibar görmemektedir. 
Fuat Bey santralden aktarılan suyun Abdal Deresi’nden daha temiz olduğunu ileri sürerek adeta atık suyu içme suyuyla bir tutacak bir tutum sergilemiş. Kendisinin milletvekilliği sıfatından dolayı yalan konuşmayacağını ümit ediyor ve bu sudan gözler önünde bir bardak içerek kendileriyle ilgili tüm iddialara son vermesini ümit ediyoruz. 
Abdal Deresi’nin kendisinin geçmişinde anıları barındırdığını, orada yüzmeyi öğrendiğini, çocukluk yıllarında burada vakit geçirdiğini ifade etmiş. Ancak ardından santrali savunmaya devam ederek çocuklarımızın ve torunlarımızın Abdal Deresi’nde yüzebilme, balık tutabilme, bu tabiat güzelliğinden faydalanabilme haklarına olan tecavüzün arkasında durduğunu gözler önüne sermiştir. 
Kendisi üstüne basa basa bu bölgenin evladı olduğunu ifade etmektedir. Kendisi bu bölgenin evladı değildir. Kendisinin memleket hasreti çektiği diyarlar başka adreslerdedir. Zira kendisi bu bölgenin evladı olsa bu bölgenin evladı gibi davranış gösterirdi. Sayın Köktaş için Irmaksırtı Köyü “Orada bir köy var uzakta” noktasına gelmiştir. Kendisinin memleket aşkı banknotlarla şekillenmiş durumdadır. 
Fuat Köktaş bu bölgenin kalkınmasını istiyorsa devasa düzeydeki ekonomik gücüyle bu bölgeye Çarşamba Ovasının gerçeklerine uygun bir yatırım yapabilirdi. Biz de kendisini alkışlardık. Ancak bu tarz projeler kendisine lojistik sektöründen kazanacağı düzeyde gelir getirmeyecek olmalı ki böyle bir yatırım düşüncesi olmamıştır. 
Kameralar iki adet kağıt parçası göstererek dereye aktarılan suyun temiz olduğunu kendince belgelediğine bizleri ikna etmeye çalışmıştır. Ancak yakın tarihimiz de şahittir ki kendileri bu gibi istedikleri gibi şekillendirdikleri çok evrak bulunmaktadır. Ne hikmetse kendilerinin aldırdığı numunelerden sonra santralden deşarj edilen suyun gideri kalın borular vasıtasıyla toprak altına alınarak doğrudan derenin zemininden verilmeye başlamıştır. Dolayısıyla doğrudan atık sudan yeni bir numune alınmasının önüne geçilmiştir. 
Fuat Köktaş ve ağabeylik ettiği Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan milletin feryadına sağır olmuş, milletin menfaatini dile getirmek konusunda lal kalmıştır. 
2006 yılında Çarşamba Ovası üzerinde başlatılan dönüşüm projesine sözcülük yapmaktadırlar. Çarşamba Ovası tarımın beşiğidir. Çarşamba Ovası hesap kitap masalarında şekillendirildiği gibi sanayileşmeye heba edilemeyecek berekette toprağa ve nimetlere sahiptir. 
Bunu ne para balyalarına sevdalı Fuat Köktaş anlar ne de siyasi ikbali için Fuat Köktaş ağabeyinin parmak ucuna göre hareket eden Halit Doğan anlar.
Biz Çarşambalı çiftçimizin, çocuklarımızın, hemşerilerimizin menfaati ve geleceği için mücadele etmeye devam edeceğiz. Tehditleri, şantajları ve Mobbingleri bizi yıldıramayacak!