Mehmet Rebii Özdemir

SAMSUN- Eğitim-Sen Samsun İubesi Başkanı Arzu Topaloğlu bir basın açıklamasıyla eğitim emekçileri ve diğer kame emekçilerinin yavaş yavaş kırılarak devlet eliyle yok edilmeye çalışıldığı yönünde ki açıklaması şöyle. “İzmir depremi de tıpkı önceki depremlerde olduğu gibi depreme ne kadar hazırlıksız olduğumuzu göstermiştir. Bilimi ve teknolojiyi halkın yararına kullanmak ve kaynakları buraya ayırmak bir yana, siyasi iktidar deprem vergilerinin nereye harcandığını dahi açıklamak istememektedir. Oysa, deprem vergilerinin bir avuç sermayedara değil, depremlerle yüzleşen ve yine yüzleşilebilecek bir ülke olduğumuz gerçeğini göz ardı etmeden felaketlerin azaltılmasına harcanması gerekmektedir. Üstüne üstlük son imar düzenlemesi, İzmir depreminden ders alınmadığını, rant ve yağma düzeninin devam ettiğini göstermektedir. Bu düzenin böyle sürdürülemezliği ortadadır. Türkiye halkı her afet ve felaket durumunda olduğu gibi kendi yarasını kendisi sarmaya devam etmektedir ve edecektir. Kıdem tazminatları gasp edilen madencilerin alın terlerine sahip çıkmak için düştükleri yoldan, kendi dertlerini bir kenara bırakıp İzmir’e dönmeleri, bu dayanışma duygusunun gücünü göstermesi açısından önemlidir” dedi.

PANDEMİ HALİ HAZIRDA KONTROLDEN ÇIKMIŞ DURUMDA…

Topaloğlu, açıklamasına şöyle devam etti. “Diğer yandan ülkemizin içerisinde bulunduğu pandemi süreci son veriler de görüldüğü gibi kontrolden çıkmış, vaka, hasta ve ölüm sayıları ciddi boyutlara ulaşmıştır.  Pandeminin ilk başladığı geçen yılın Mart ve Nisan aylarında okulların kapatılması doğrultusunda alınan tedbirler, öğrenciler ve eğitim emekçilerinin kısmen de olsa güvende olmalarını sağlarken, sağlık çalışanlarının da iş yükünü hafifletmesi noktasında etkili olmuştur. Fakat bu dönem, eğitim sürecinin başlamasıyla beraber, eğitim kurumlarımızın pandemiye hazır hale getirilmesi için alınması gereken tedbirleri defalarca kamuoyu ile paylaşmamıza rağmen, gerekli tedbirler alınmadan okullar açılmıştır. Sendikamız, tüm önlemler alınmadan okulların açılmasının ne kadar büyük tehlikeler barındırdığını defaten bildirmiştir. Bununla beraber İl yöneticilerinin süreci şeffaf sürdürmeleri noktasında da uyarılarda bulunmuştur. Çünkü halktan saklanan bilgiler daha sonra halka daha pahalıya mal olmaktadır. Aynen bu günlerde olduğu gibi. Siyasi iktidarın yönetememe krizi ve derinleşen ekonomik bunalımı atlatmak, aynı zamanda uzaktan eğitimle açığa çıkan eğitimdeki eşitsizliğin üstünü örtmek için okulları bir an önce açması bugün yaşanan kaosun nedenidir. Eğitim-Sen olarak iş yerlerinde bulunan temsilcilerimizden aldığımız günlük bilgi akışları eminiz ki Milli Eğitim Müdürlüklerinde de vardır. Fakat yetkililer bu bilgileri kamuoyu ile paylaşmamaktadır veya paylaşmaktan çekinmektedirler. Fakat bu kadar büyük bir krizin böyle yürütülemeyeceği açıktır. Bizim, okullardan ve eğitim kurumlarından aldığımız veriler tehlikenin boyutlarının geri dönülemeyecek sonuçlara doğru gittiğini göstermektedir. Herhangi bir olumsuzluk ve kaos yaşanmaması için bu eğitim kurumlarımızın isimlerini açıklamıyoruz. Fakat çok sayıda eğitim emekçisinin ve öğrencinin bu hastalıkla mücadele ettiğinin bilgisine sahibiz” şeklinde açıklama da bulundu.

 İLKADIM İLÇE MİLLİ EĞİTİM NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

Arzu Topaloğlu açıklamasının sonunda şunları kaydetti. “Bununla beraber son iki gündür eğitim camiasında çalışan herkesin bildiği gibi İlkadım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde yaşanan vakaların ardından kurumun hala aynı yerde ve temaslı emekçilerle hizmet vermeye çalışması akla ziyan bir durum değilse salgın ile dalga geçmektir. Konu ile ilgili olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğünü ve Valilik makamını açıklama yapmaya ve gereği ile ilgili olarak eğitim camiasını bilgilendirmeye davet ediyoruz.  Yetkililerin kamuoyunu doğru bilgilendirme noktasında duyarlılık göstereceklerine inanmak istiyoruz. Sendikamız Eğitim Sen bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da eğitim alanı ile ilgili tüm süreçlerin takipçisi olacak, kamuoyunu doğru bilgilendirmeye devam edecektir. Bu noktada halkın doğru haber alma hakkını savunan ve destek veren basın emekçilerinin de Eğitim-Sen’in yanında olacağından kuşku duymamaktayız” dedi.