Uzun yıllar öncesiydi, Samsun Adliyesi eski yerindeyken tanıdığım birçok gazeteciyle merhabalaşırken, bir gün boynunda fotoğraf makinesiyle acar bir delikanlı her gelen adli vakayı, polis ya da jandarma eşliğinde gelen şüpheli ya da sanıkları bir an önce fotoğraflayıp, gücü yettiği kadar haber notlarını aldıktan sonra hiç beklemeden haber atlamadan gazetesinin ofisine gider ve haberini yapardı.
Bu gazeteci biraderimiz meslektaşımız Hakan Çelikbaş’tır. Yerel ve ulusal birçok gazetede yıllarca o haber senin bu haber benim bıkmadan usanmadan koşturdu durdu. Bir gün tanıdığım diğer gazeteci arkadaşlar Hakan meslektaşımı benimle tanıştırdılar. O gün bugündür Hakan’ı tanımaktan onur ve gurur duydum.
Hakan ile artık neredeyse her gün selamlaşıp konuşurduk. Konuşmalarımız genel olarak haber üzerineydi. Haber kovalamaktan adliye çay ocağına inip bir bardak çay bile içmezdi. Çay içerken ya bir haber kaçırırsam diye deyim yerindeyse heyecandan ne yapacağını şaşırırdı.
Hakan bir gazeteci olmasaydı da hangi işte olursa olsun aynı azimle görevini yerine getirecek bir karaktere ve yapıya sahip bir meslektaşımızdır. İyi ki Hakan’ı tanışım.
Camiada Hakan’ı sevmedim, antipatik diyecek bir meslektaşımız ve haber yapmak için gittiği her kurum kuruluş Hakan’ın bir isteğini iki etmeden gizlilik kararı olmayan her türlü haber konusuna sonuna kadar mücadele ederek belgeli ve bilgili ulaşırdı.
Kitlesel eylemlerin olduğu haberlerde kendisinin fotoğraf makinesiyle müthiş kareler yakalayarak ertesi gün gazetesinin manşetinden haber ve fotoğraf Hakan Çelikbaş diye yayınlanırdı. Hakan’ın haberlerini insanlar bir çırpıda okurlardı. Öylede vefalı okurları vardı meslektaşımın.
Kendisiyle barışık olduğu kadar, Hakan’ın en çok sevdiğim ve takdir ettiğimi bir özelliği daha var, o da meslektaşlarını sanki ailesini birinci derece yakınlarını koruyup kollar gibi büyüklerine yardım eder kendinden ufak meslektaşlarını da kimseye ezdirmez ve onları kanatlarının altına alırdı.
Hakan Çelikbaş, meslektaşım çok erken yaşta hayatını kaybetti. Kalleş bir hastalık Hakan meslektaşımızı aramızdan alıp kopardı. Ölüm adın kalleş olsun. Hayat dolu bir insandı. Hakan boş kaldığı zamanlarda yine meslektaşlarıyla vakit geçirmekten çok mutlu olurdu. Onlarla sohbet etmeye ve onlara espriler yapmaya bayılırdı.
Ancak Hakan mesleğini ifa ederken öyle bir ciddiyet içinde olur ki sohbet ettiğiniz ve espriler savuran Hakan’dan eser yoktur. Olması gereken bir şekilde mesleğini icra ederdi.
Hakan’ın kalemi eğilmedi ve bükülmedi. Çektiği fotoğraflar da yaptığı haberlerin bir numaralı tanığıdırlar. Kalemini menfaati uğruna kimseye gebe bırakmadı. Kim ne derse desin doğru ve tarafsız haberin tek adreslerinden birisi de Hakan Çelikbaş’tı.
Yaşamını hayatının baharında çağımızın vebası illet bir hastalık olan akciğer kanseri nedeniyle yitiren Hakan meslektaşımız hem ailesini hem de meslektaşlarını kolu kanadı kırık bir şekilde bıraktı. Mekânın cennet olsun Hakan Çelikbaş…
Eşine, oğluna, yakınlarına ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Hakan Çelikbaş’ın biz gazeteci meslektaşlarına da sabırlar diliyorum. Sen gerçekten çok değerli bir arkadaşımızdın, kardeşimizdin ve meslektaşımızdın. Yıldızlar ve ışıklar yoldaşın olsun…